Pınar'ın ramazan ayı iletişimi için iki farklı strateji üzerinden tüketici ile bağ kurduk. İlk çalışmamızda Pınar'la yapılan yemeklerin oruç bozduracak kadar lezzetli ve dayanılmaz görünmesi iç görüsünden hareketle ramazan ayında oruç tutan kişileri düşünerek ilanımızdaki Pınar'la yapılmış yemek görüntülerini mozaikledik.
İkinci çalışmamızda ise birliktelik ve kardeşlik ayı olarak anılan ramazana özgü bu terimleri Pınar ürünleri ile bağdaştırdık. Bu kapsamda mantı ve yoğurt, ketçap ve mayonez gibi sofralarda hep yan yana duran ürünler ile birliktelik ve kardeşlik mesajları verdik.
We connected with consumers through two different strategies with Pinar's communication for Ramadan. In our first work, we implied that the food made with Pınar was so tasty and irresistible that it could cause people to break the fast, so in order to prevent that from happening, we pixelated the food images on the billboards, empathizing with the fasting people. In our second work, we associated the terms that best reflect the Ramadan spirit such as unity and brotherhood with Pınar products.